ŞAİR VE YAZAR MUSTAFA
CEYLAN’DAN;
KARINCANIN GÖLGESİ
KARINCANIN GÖLGESİ
İsmail
KARA
“Karıncanın gölgesi”… Bu da ne demek?
Bir
şair ve yazar arkadaşımla konuşmalarımız sırasında bu sözü birkaç kez
kullandığı zamanlar oldu; “Ben neyim ki, yerdeki karıncanın gölgesi bile
değilim”.
Sözün, hemen tasavvuf erbabı bir kişi tarafından söylendiği
zihnimize yerleşiyor. Ya da bana öyle geliyor.
İnsan, ancak bu kadar “mütevazı/tevazu sahibi” olabilir.
Hele bir de sözün sahibi, önemli eserlere imza atan bir
araştırmacı yazar, şair ve bir mütefekkir (düşünür) ise…
Mustafa Ceylan’dan söz ediyorum/edeceğim bu gün…
“Ayinesi iştir, lâfa bakılmaz” demiş ya Ziya Paşa… Biz de önce
O’nun yaptıklarına/eserlerine kısaca bir göz atalım.
Türk Edebiyatının gelmiş geçmiş en önemli isimlerinden, hocası
Mehmet Kaplan’ın şiir tahlilleri konusunda boş kalan yerini doldurmaya azmeden
Ceylan’ın önemli çalışmaları arasında bazı ünlü şair ve yazarlar hakkında
ürettiği eserler; takdire şayandır.
Ahmet Tufan Şentürk, Tahir Kutsi Makal, Halil Soyuer, Güzide
Taranoğlu, Abdullah Satoğlu, İsa Kayacan, Muharrem Yazıcıoğlu gibi ünlüler
hakkındaki eserleri bile O’nu unutulmaz kılacaktır.
Ceylan, söz konusu eserlerini; bu ünlülerin sağlığında üreterek
onlarıonurlandırmayı da görev bilmiştir.
Karıncanın gölgesi, bunlarla da kalmadı. Şiir ve edebiyat
alanında sürekli çalıştı.
Son olarak genişletilmiş baskısıyla (iki cilt halinde)
yayınladığı Türk Dünyası Efsaneleri adlı eseriyle bir hayli dikkat
çekti.
Araştırma ürünleri dışında kendi şiirlerini bir araya getirdiği
şiir kitapları, antolojiler yayınladı. Eser sayısı 30’u geçti.
Ceylan’ın bestelenmiş şiirleri de var ki; O, aynı zamanda
güftekardır.
Yaşadığı Antalya’da şair ve yazarları bir araya getiren
dernekler kurdu. Yılda bir kez ülkenin her tarafından, hatta ülke dışından bazı
şair ve yazarları düzenlediği toplantılarda geniş kitlelere tanıttı.
Kendisine “Karıncanın gölgesi” yakıştırmasını yapan Ceylan
böyle birisi… Ne karınca, ne gölge amma. Değil mi?
O gölge ki, bu satırların yazarının en az otuz yıllık arkadaşı.
Arkadaşımla
kıvanç duyuyor ve O’na uzun ömürler diliyorum...